Antoryum Bitkisi, Bakimi,Sulanması

Anthurium andraeanum Antoryum ismiyle tanıdığımız bu güzel çiçekli süs bitkisi Araceae (Arum) familyasının Anthurium cinsindendir. Küçük yapılı birkaç Anthurium türünden ama ağırlıklı olarak Anthurium andraeanum türünden elde edilmiş çeşitli hibritler ve kültivarlar halinde ticareti yapılır. Anthurium andraeanum’u ilkin çelikle üreterek çoğaltan Havaililer antoryumun başka türlerini edinerek melezlemeler yapmış, tohumla üretime geçmiştir. İlerleyen teknoloji sayesinde doku kültürü (kolonlama) tekniği ile şimdi antoryumların seri üretimi artık laboratuvar ortamında başlatılıyor. Antoryumun (özel seralarda bile) ortalama hızı 1,5 ayda 1 yaprak ve bir çiçek çıkarmasıdır. Bu şekilde bütün yıl hiç durmadan çiçek açar. Her bir yeni yaprakla birlikte ama ayrı olarak sivri kılıflı bir meristem bölgesi oluşur. Yeni yaprağın karnından çiçek tomurcuğu çıkar. Sivri kılıflı meristem bölgesi ise sonraki yaprak için gelişmeye devam eder ve gövde uzaması da bu sayede olur. Çiçekleri uygun sıcaklıkta 4 ay kadar hiç bozulmadan kalır. Düşük ısılarda, devamlı fazla serin olan mekânlarda antoryumun çiçeği 1 veya en fazla 2 ay kadar dayanabilir. Bizim çiçek dediğimiz parlak renkli kısmı çiçek değildir. Buna spat denir (spathe: kürek, spatula gibi aletlerin metal kısmı). Burun gibi uzantıya ise spadiks denir. Gerçek çiçekler çok küçük ve çok sayıda olarak spadiks üzerinde bulunur. Önce dişi çiçekler açar. Erkek çiçekler açana kadar dişi çiçekler polen tutma özelliğini yitirir. Bu sebeple, antoryum bitkisi mini erkek çiçeklerinin faaliyete geçeceği zaman yeni bir çiçek daha açmış olur. Daha doğrusu spat açmış olur. Yeni açanın spadiksindeki dişi çiçekler eskisinin erkek çiçeklerindeki polenlerini alabilirse tohum oluştururlar. Hava akımları devamlıdır. Antoryum bu şartlara göre evrim geçirmiştir. Havadar ortam ister. Aşırı yüksek sıcakları sevmez. Kışın havasız-sıcak evlerde bozulabilir. Hem aşırı sıcak hem kuru olan hava zarar verir. Aşağıdaki resimde safkan tür Anthurium andraeanum kuzeybatı Ekvador’da bir tropikal orman ortamında görülüyor. Ağaçların ve binbir çeşit bitkilerin arasında, uzayıp giden gövdesiyle ağaçlara köklerini yapıştırarak yaşar. Bir şekilde toprak kısmı kırılsa veya çürüse ağaçlara yapışmış kökleri sayesinde bir epifit olarak hayatına devam eder.